TGC-KAS 68. Yerel Medya Semineri Eskişehirde
TGC-KAS 68. Yerel Medya Semineri Eskişehirde
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile Konrad Adenauer Vakfı düzenliyor TGC-KAS 68. Yerel Medya Semineri Eskişehir’de başladı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Medya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen eğitim seminerlerinin 68’incisi Eskişehir’de başladı.
Seminerde, Mustafa Balbay’ın tahliyesinin demir parmaklıklar arkasındaki gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları yolunda bir umut ışığı olarak görüldüğü vurgulandı.
İSTANBUL -Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) Konrad Adenauer Stiftung (KAS) 68. Yerel Gazetecilikte Meslek içi Eğitim Semineri; Bilecik, Bolu, Bursa, Kütahya, Afyon, Eskişehir ve Ankara’dan gelen çok sayıda gazetecinin katılımıyla Eskişehir Anemon Hotel’de gerçekleştirildi.
Seminere, TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı Orhan Erinç, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, TGC Yönetim Kurulu Üyesi-CNN Türk muhabiri Göksel Göksu, TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve karikatürist Kamil Masaracı, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
BAŞKAN OLCAYTO’DAN MESLEKİ DAYANIŞMA ÇAĞRISI Sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in sunduğu seminerin açılış konuşmalarını TGC Başkanı Turgay Olcayto ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yaptı.
TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Meslektaşımız Mustafa Balbay ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra yerel mahkemeden tahliye kararı çıkması, evrensel hukuk kurallarında yeni bir dönem başlıyor gibi umut doğurdu. Gezi olaylarına katılan gençlerle ilgili verilen karar da umudumuzu pekiştiren başka bir karar oldu. Umuyoruz ki, uzun tutukluktan mağdur olan meslektaşlarımız da birer birer tahliye olurlar. Türkiye uzun tutukluluk ayıbından kurtulur ve yine hukukun üstünlüğüyle adalet sisteminin düzelmesi sistemine yeniden döner” dedi.
MESLEKTAŞLARIMIZINYANINDAYIZ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hakkında bilgi veren Başkan Olcayto, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 3 bin 650 üyeye sahip bir kuruluşuz. Pek çok ilde temsilcimiz var. Salt gazetecilik uğraşan bir kuruluşuz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak elimizden geldiği kadar meslektaşlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Tutuklu gazeteci meslektaşlarımızı ziyaret ediyoruz, hukuki desteği vermeye çalışıyoruz. Meslektaşlarımızı cezaevlerine gidip, onlarla görüşüyoruz. Geçen hafta Yönetim Kurulu’ndan arkadaşlarımız Merdan Yanardağ’ı, başkan yardımcımızla ben de Füsun Erdoğan’ı ziyaret ettik. 2 saate yakın süre görüştük.” Gazeteciler arasında dayanışmanın önemine vurgu yapan Başkan Olcayto, “Bazı çıkarlar için gazetecilerin bölünmesi bizi üzüyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak, meslektaşlarımız arasında birlikteliği her zaman görmek istiyoruz” mesajını verdi.
“HALKA HABER VERMEK NEREDEYSE SUÇ HALİNE GELDİ” Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, konuşmasında şunları söyledi: “Gazetecilik, dünyadaki iletişim teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle çok değişik bir döneme girdi. Elektronik gazetecilik, bütün haberleşme imkânını kullanan dev bir alan oldu. Bununla beraber ekonomik değişiklikler; basının sermayenin eline geçmesi; sermaye ise ülkedeki çıkar gruplarından kendisini kolay kurtaramıyor. Basın özgürlüğü tartışır hale geldi. Türkiye’de basının üzerindeki baskıların hukuk açısından çok eleştiriye muhatap olunduğu bir dönem içindeyiz. Türkiye’de çok sayıda gazeteci haksız yere cezaevinde. Halkı haberdar etmenin neredeyse suç haline getirildiği bir dönem içindeyiz. Mustafa Balbay’ın tahliyesi, demir parmaklıklar arkasındaki gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları yolunda karanlık gecede bize göz kırpan yıldızlar gibi ümit ışıklı bir tablo oldu.”
GAZETECİLER HEDEF GÖSTERİLMEMELİ Yöneticiliğini Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İhsan Tunçoğlu’nun yaptığı ilk oturumda; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş “Gazetecilik Etik İlkeleri” başlıklı bir konuşma yaptı. Sibel Güneş,“Gazetecilerin bu kadar gösterildiği hedef gösterildiği bir dönemde inadına etik ilkelere uyarak gazetecilik yapmak çok önemli. Çünkü basın ve ifade özgürlüğü herkese gerekli. 62 gazeteci düşündükleri ve yazdıkları nedeniyle tutuklu. Meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz.” dedi. Genel Sekreter Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazetecilere mesleklerini yerine getirirken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin önderliğinde hazırlanan Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi mutlaka dikkate alınmalı. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır.
KADIN ÇALIŞAN MEDYADA DA AZ TGC Yönetim Kurulu Üyesi-CNNTÜRK muhabiri Göksel Göksu, “Kadın ve Medya” konulu sunumunda Türkiye’deki kadının karşılaştığı sorunlar, mobbing, muhabirlik, kadın gazeteciler konusunda değindi. Göksu, şöyle konuştu: “Biz de Birand’ın öğrencileriyiz. Mehmet Ali Birand da son nefesine kadar muhabirdi. Birand muhabir olduğu için Birand’dı. Ben de muhabirim. Muhabir olduğum için otobüste, tramvayda halkın içinde olup bu sayede nabız tutuyorum. Ben bu tortularımla yazarsam en iyi köşeyi ben yazarım, ben bu tortuları yazarsan en iyi yönetici olurum. Böyle baktığınız zaman Türkiye’de muhabir olmak mümkün ama muhabir kalmak zor. Muhabir kalmak çaba gerektiriyor. Kadın muhabir olmak ve kadın muhabir olarak kalabilmek ise çok zor. Bunun için çok çaba göstermek gerekiyor.”
HABERİN CİNSİYETİ SORUNU Göksel Göksu, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Medya ve Çeşitlilik Kılavuzu Kadın ve Cinsel Yönelik kitapçığı, 2005 yılında British Council’ın BBC World Service Trust (WST) işbirliği ile medyanın toplumsal katılımdaki rolünü desteklemek amacıyla başlattığı ve 2006 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin ulusal ortak olarak yer aldığı Medya ve Toplumsal Katılım projesi kapsamında hazırlanmıştır” dedi. Göksel Göksu, kitapçığın medya kuruluşları ve medya çalışanları, cinsiyet ve cinsel yönelim farklılığına dayalı ayrımcılıkla mücadele etmeyi hedef olarak belirlediğini belirtti. Göksu, medyadaki kadınla ilgili istatistikleri bilgileri paylaştı: “1960 yılında kadınlar yüzde 44 oranında cinsel obje olarak temsil ediliyor. 2009 Kadınlar % 83 oranında cinsel obje olarak temsil ediliyor. Son 7 yılda kadın cinayetlerindeki artışta yüzde 1400 artış olduğu görülüyor. Cinayetlerin nedenleri arasında “kıskançlık, etek boyu kısa, camdan baktı, tırnağını uzattı, telefonu geç açtı, tuzluğu uzatmadı, eve geç geldi, boşanma talebi” sayılabiliyor.”
GAZETECİLER MOBBİNGE MARUZ KALIYOR Gazetecilerin mobbinge de maruz kaldığını ifade eden Göksu, “Biz işimizi inandığımız bir şekilde doğru olmak kaydıyla her yerde yüksek sesle haykırabilmek zorundayız. Maalesef kadın meslektaşlarımıza mobbing uygulanıyor” dedi.
HABER YAPMANIN HUKUKSAL KURALLARI “Haber ve Hukuk” konusunda katılımcılara bilgi veren TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük ise konuşmasında haber yapmanın hukuksal kurallarını anlattı. Küçük, şunları söyledi “Bir haber yaptığında gazetecinin hukuki, cezai ve idari sorumluluğu var. Basın Kanunu, Medeni Kanun Borçlar Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu haberin alanını etkiliyor. Cezai sorumluluk ise TCK, TMK, CMK, Basın Kanunu aracılığıyla habere yansıyor. Gazeteciler, yaptıkları haberlerle ilgili kanunların “hakaret, haberleşmenin ihlali, konuşmaların kayda alınması, suç işlemeye tahrik, suç ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, kimliğin açıklanması, basılmış eserleri bozma, düzeltme veya cevabın yayınlanmaması” gibi maddelerle yargılanıyor. Haberi hukuksal olarak da sorun yaşamadan yapmak isteyen gazeteciler bu nedenle TGC’nin Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi iyi okumak, anlamak ve uygulamak zorunda. Örneklerle konuşmasını sürdüren avukat Küçük, basın özgürlüğü önündeki engelleri anlatı. Avukat Küçük, “Gazeteciler, Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yargılandı, hapis yattı. İddianame düzenlenmesi bile basın özgürlüğü önünde engeldir “ dedi. Gökhan Küçük, haberin hukuka uygun olabilmesi için görünürde gerçek olması, kamu yararı, güncelliği, düzgün bir şekilde aktarılması, öz ve biçim arasında dengenin kurulması, haberin ölçülü olan haberin hukuka uygun olması gerektiğini söyledi. 5N1K’DA ÖNCELİĞİ BELİRLEYİN Seminer ikinci oturumla devam etti. Oturumun başkanlığını Sakarya Gazetesi sahibi Üstün Ünügür yaptı. Bu oturumda TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, “Haber Yazım Tekniği” konusu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Niyazi Dalyancı, muhabirin ilkelerini,”doğruluk, objektiflik kısalık, açıklık, kaynak belirtmek” olarak sıraladı. Gazetelerden örneklerle konuyu anlatan Dalyancı, şöyle sürdürdü: “5N1K’nın bütün unsurlarını giriş paragrafında vermek zorunda değilsiniz. Haber yazımının en önemli tarafı tercih yapmaktır. Hangi konuyu önemli görüyorsak onu giriş cümlesine alıp, 5N1K’daki diğer unsurları diğer paragraflara bırakabilirsiniz. Haber sözcüklere boğulmamalı, haber okurda soru yaratmamalı. Kısa cümleler kurulmalı, açık ve net bilgiler yer almalı.
TARAFSIZLIK DEĞİL BAĞIMSIZLIK ÖNEMLİ TGC Önceki Başkanı ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, “Gazetelerde İçerik Sorunları” konusunda şunları söyledi: “Türkiye’deki en önemli sorunlarımız başında siyasal iktidarın isteklerine uygun yayın yapmıyor olmak son dönemlerde ağır basın nitelik kazanmıştır. Türkiye’de gazetecilik yapmak her gün biraz daha zorlaşmaktadır. Çünkü haberin doğrusunu verdiğiniz sürece bir takım suçlamalarla karşılaşmanız artık geçerli hale dönüşmüştür. Gazetecin en önemli dallarından biri araştırmacı, Nail Güreli’nin tanımıyla soruşturmacı gazeteciliktir. Ama soruşturmacı gazetecilik ele aldığı konular nedeniyle gazetecinin terörist sayılması konusunda en geçerli tanım olarak karşımıza çıkmıştır. ”
BÖLGENİZİN HABERLERİNİ YAPIN Dünya Gazetesi Yazarı Taylan Erten, “Ekonomi Gazeteciliği” hakkında bilgi aktardı. Erten, yerel gazetecilerin kendi bölgesinin haberleriyle ilgilenmediğini anlattı. Erten, “Yerel medya temel işlevi olan yöresini, köyünü, bölgesinin hikayesini yazmakta tembel davranıyor. Bölgesinin ekonomisine karşı haber sorumluluğu o hikayeyi yazma, yöresiyle paylaşma sorunu var. Yerle medya bölgesini ihmal ettiği kendi ekonomisini de geliştiremiyor. Eğer kendi bölgesinin, köyünün, ilçesinin ekonomisinin haberlerini yaparsa, ekonomisini dile getirirse o zaman bölgesine önemli katkılar sağlayacak. Yerel medyada ekonomi gazeteciliği yapmak için çok büyük imkanlara sahip olmak gerekmiyor. Yeter ki, haber kaynakları oluşturun” şeklinde konuştu.