MESELE AHMET KAYAYA VERİLEN ÖDÜL VE ONUN PARLATILMASI DEĞİL
MESELE AHMET KAYAYA VERİLEN ÖDÜL VE ONUN PARLATILMASI DEĞİL
MESELE AHMET KAYA’YA VERİLEN ÖDÜL VE ONUN PARLATILMASI DEĞİL
MESELE MİLLETİN İRADESİNİN ÇÜRÜTÜLMESİ
Ahmet Kaya’ya verilen ödül içimize sinmemiştir.”Hafızayı beşer nisyan ile maluldür” demişler ama bazı şeylerin asla unutulmaması lazım gelmektedir. Milletimiz binlerce yıldır yaşadığı tecrübelerinden dersler almalıdır. Eğer gerekli dersleri almazsa milletin yeminli düşmanları içimizdeki adamları ile milletin iradesini çürütürler. Çünkü tarih boyunda Çin ve Bizans oyunlarından samimi duygularımızdan dolayı, çok çekmişiz çok acı bedeller ödemişizdir.
Ahmet Kaya’yı, verilen ödülü ve yaşananları sorgulamalıyız.
Ahmet Kaya; Murat Karayılanı Kandilde ziyaret ettiğinde "Bu da bizim genelkurmay başkanımız" demiş. Kendilerinin emrinde olduğunu ve PKK için neler yapabileceğini sorar. Yani PKK’nın suç ortağı olduğunu bizlere gösteren bu ifadeleri ile Şehit edilen askerlerimizin, Yakılan tarumar edilen devlet mallarımızın, uyuşturucu, esrar, eroin ticareti ile binlerce insanı zehirleyen bir anlayışın yanında olduğunu ve desteklediğini söylemiştir. Bizim duyduğumuz ve bildiğimiz kadarı ile asla da pişmanlığını belirten bir açıklaması da olmamıştır. Hiçbir PKK’lının ve BDP lininde benzer bir açıklaması da duyulmuş ve görülmüş değil.
O adama "genelkurmay başkanımız" diyen Kaya'ya, Türk Ordusu'nun Başkomutanı neden ödül verdi. Sebeplerinin ve sonuçlarının irdelenmesi lazım gelmektedir. Bu davranış ile siyasi Kürtçüleri çirkin emellerinden vazgeçirileceği düşünülüyorsa bu boş bir hayalden öteye geçmeyecek bir eylemdir.
Bu ödülün bizleri ziyadesiyle üzdüğünü ifade etmek istiyorum. Ortak aklın ve devlet ve millet geleneğinin, teamüllerin böylesine bertaraf edildiği bu dönemde bunların sorgulanması yadırganmakta, vatan ve millet düşmanları onu re edilip taltif edilmektedir. Bu mantık milletin ve devletin geleceği açısından son derece tehlikelidir. Çünkü çözüm süreci(!) Barış(!) gelecek beklentisi ile milletin iradesi zayıflatılmakta, milli hassasiyet, Milli gurur ve onur örselenmektedir diye düşünüyorum. Hal böyle olunca insanlar sürü ve sömürge psikolojine girerek geleceklerini kaybederler.
Diyarbakır’da yaşanalar Barzani ve Şivan Perverin muharip kıyafetleri ile gelişi ve halkın karşısına çıkması son derece düşündürücüdür. Diplomasi ve siyasi nezaketten uzak bu tavır ile birde nikah törenine katılmış çiftlere yüklü miktarda hediyeler vererek misafir olarak bulunduğu devletin üstünde orada yaşayan insanların nüfuz hissettirme cüretini de göstermiştir. Tüm Bu olanlarda yaşanan olayın içyüzünün bile incelenmesi gereğini önümüze koymaktadır. Devlet ve devlet ricali asla sıradanlaşmamalıdır. Milli onur ve gururu örselenen milletler varlık ve beka problemi ile karşı karşıya kalır.
MP TAVŞANLI İLÇE BAŞKANI Halil ÖZCAN