‘ZAFER’İN 96. YILI TÖRENLERLE KUTLANDI

Gündem Yayın: 31 Ağustos 2018 - Cuma - Güncelleme: 31.08.2018 11:21:17
Editör -
Okuma Süresi: 14 dk.
2216 okunma
Google News

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlık ettiği, 30 Ağustos 1922’de kesin zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 96. yıl dönümü topraklarımızın düşman işgalinden kurtarılıp, Türkiye’nin temellerinin atıldığı Kütahya’da büyük bir gurur ve coşkuyla kutlandı. 

Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy’deki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Kütahya Milletvekilleri Ahmet Tan, Ceyda Çetin Erenler, Ahmet Erbaş, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Necati Gündüz, Afyonkarahisar İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Özdemir Şan, Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, Afyonkarahisar Belediye Başkan Vekili Ziya Arı, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, askeri ve mülki erkan, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, çok sayıda vatandaş ve Türkiye’nin 81 ilinden binlerce genç katıldı.

Törende, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Vali Ahmet Hamdi Nayir, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Necati Gündüz ile Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu tarafından tören birlikleri denetlenerek, halkın bayramı kutlandı.
Afyonkarahisar Belediyesi Mehteran ekibinin gösterisiyle başlayan kutlamalar saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. 

Törende Gençlik Merkezi Gönüllülerinden Hafız Alpcan Çelik'in Kur'an-ı Kerim tilaveti ve tüm şehitlerimiz için dua etmesinin ardından Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ahmet Asım Okat bir konuşma yaptı. 

“CUMHURBAŞKANIMIZI DA ARAMIZDA GÖRMEK İSTİYORUZ”

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının Bakanlık düzeyinde yapılmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Ahmet Asım Okat, "Tarihimizde altın sayfaya sahip olan kurtuluşun geçtiği bu kutsal topraklarda Cumhurbaşkanımızı, Genelkurmay Başkanımızı, siyasi partilerin temsilcilerini aramızda görmek istiyoruz. Şehitlerimize yakışır, ulusal bazda kutlama organizasyonlarının yapılmasını, Dumlupınarımızın hak ettiği değere ulaşması için gerekli olan rehberlik, müze, restorasyon ve gerekli sosyal tesisler ile tanıtımının evrensel düzeyde yapılması için gerekli çalışmaların en kısa sürede başlatılmasını arzu etmekteyiz. Aziz şehitlerimize olan saygıyı, sevgiyi, minnettarlığımızı yaşamımızın her safhasına taşımalı, bayrağa ve vatana sahip çıkmada özen göstermeliyiz. Unutulmamalıdır ki şehidine, gazisine ve değerlerine sahip çıkan milletler bağımsızca yaşayabilirler" dedi. 

Daha sonra Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir halka hitap etti. Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, konuşmasına "1922 yılı Ağustos ayında bu topraklarda bağımsızlık mücadelesi verenlerin heyecanı, duygusu ve coşkusu ile Zafer Bayramınızı kutluyorum” sözleriyle başladı. 

"Yeryüzünde, üzerinde bulunduğumuz bu kutsal topraklar kadar, ‘Vatan’ olmayı hak etmiş başka bir toprak parçası yoktur" diyen Vali Nayir, törene katılan herkese teşekkür etti, “Bu kutsal topraklara gelerek bu özel günümüzü bizimle paylaşan başta Sayın Bakanlarımız olmak üzere tüm misafirlerimize hoş geldiniz der, şükranlarımı sunarım” dedi.

“İŞGALCİLER İSTİLAYLA YETİNMEDİ”

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın anlam ve önemine değinen Vali Ahmet Hamdi Nayir geçmişten bugüne yaşanan süreç hakkında bilgiler verdi. İşgalcilerin Türk topraklarını istilayla yetinmediğinin altını çizen Vali Nayir, “Sultan Alparslan'ın 1071 yılında Anadolu'yu Türklere açmasıyla başlayan süreç inanılmaz bir gelişme kaydetmiş ve Osmanlı ile 23 milyon kilometre karelik bir cihan hâkimiyetini sonuç vermiştir. Her zaman topraklarımızda gözü olanlar bu büyümeden rahatsız olunca bizi önce Avrupa'dan söküp atmaya çalışmışlar, 18 ve 19. yüzyıllarda yaptıkları güç birliği ile bunda da başarılı olmuşlardır. 20. yüzyılın başına gelindiğinde artık Osmanlı'ya Anadolu toprakları da çok görülür olmuştu. Emperyalist devletler tarafından, Birinci Dünya Savaşı sonunda, 30 Ekim 1918'de imzalatılan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Türk Milleti'nin elinden silahları zorla alınmış, sahip olduğu coğrafya her istikametten işgal edilmiş, bu necip ve aziz millet Anadolu'da küçük bir alana hapsedilmişti. İşgalciler, Türk milletinin topraklarını istila ile yetinmemiş, onu tarih sahnesinden tamamen silerek tutsak etmek istemişlerdi" dedi. 

 

"BU ZAFER ESİR EDİLMEK İSTENEN MİLLETİN KUTSAL HAMLESİDİR"

Türk milletinin azim ve kararlığının 30 Ağustos Meydan Muharebelerinde elde edilen zaferle birlikte kesin sonuca ulaştığını kaydeden Vali Ahmet Hamdi Nayir, "Bizim yakın tarihimizin en önemli kırılma noktası, Türkiye Cumhuriyetinin ilk temel taşının atıldığı, devletimizin kurtuluşunun gerçekleştiği, 30 Ağustos Meydan Muharebeleri bu coğrafyada, üzerine bastığınız, Mehmetçiğin kanıyla sulanmış bu topraklar üzerinde gerçekleşmiştir. Tarihte pek çok kesin sonuçlu meydan muharebeleri olmuştur. Fakat hiçbiri 30 Ağustos 1922'de, burada Türk milletinin kazandığı zafer kadar kesin sonuçlar doğurmamıştır. Türk ordusu, Mustafa Kemal ve onun silah arkadaşlarının önderliğinde, etrafını çeviren düşman çemberini süngüsü ile işte bu meydanda kırmıştır. Düşmana kahredici darbesini bu meydanda vurmuştur. Bu kazanılan zafer, esir edilmek istenilen Türk milletinin, varlık ifade eden “kutsal bir hamlesi” olmuştur" ifadelerini kullandı.

"DUMLUPINAR RUHU 15 TEMMUZ'DA YENİDEN CANLANDI"

15 Temmuz 2016'da yaşanan ihanet gecesinde Dumlupına ruhunun yeniden canlandığına dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, "30 Ağustos 1922 heyecanının, Dumlupınar ruhunun milletimizin karakterinde kalıcı olduğunu, zaman zaman üstü küllense de daima ateşini muhafaza ettiğini 15 Temmuz büyük ihanetinde bütün açıklığıyla hem biz gördük hem de bütün dünya gördü. Milletimiz, dış düşmanlara karşı verilen cansiperane mücadelenin daha fazlasını, demokrasimize ve milli iradeye kasteden içimizdeki hainlere de verileceğini gösterip tarih yazdı" dedi.                                                                                                          
"GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKTINIZ"

Vali Ahmet Hamdi Nayir törende gençlere de seslendi. Konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten de alıntılar yapan Vali Nayir, “Büyük Önder Mustafa Kemal'in 30 Ağustos Zaferi'nin ikinci yıl dönümü temel atma törenlerinde yaptığı konuşmasının son bölümünden bir alıntı ile sözlerime son vermek istiyorum. Mustafa Kemal o konuşmasında: “Gençler! Cesaretimizi kuvvetlendirip devam ettirecek sizlersiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz! Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizlersiniz.” demişti. Sizler burada bulunarak, Gazi Mustafa Kemal’in değerlerine sahip çıktığınızı gösterdiniz. Sizlerin burada görmekten büyük mutluluk duymaktayım. Bu bağlamda sizi bu topraklarla buluşturan, sizlere bu imkânı sağlayan Sayın Bakanım Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na şükranlarımı sunuyorum. Bu vesile ile aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunarım. Ebediyete intikal eden şehitlerimize ve gazilerimize Allahtan rahmet dilerim. Ruhları şad olsun" diye konuştu.

"TÜRK YURDU OLARAK BİR KEZ DAHA TESCİLLENDİ"

Vali Ahmet Hamdi Nayir'in ardından Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu halka hitap etti. Konuşmasına Malazgirt ve Dumlupınar zaferi sevinçlerini art arda kutlamanın  sevincini yaşadıklarını belirterek başlayan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “1071’de Sultan Alparslan’ın bizlere vatan kıldığı bu topraklar, 1922’de Gazi Mustafa Kemal’in Büyük Taarruz emriyle bir kez daha Türk yurdu olarak tescillenmiştir. Ahlat’tan Söğüt’e, Söğüt’ten Dumlupınar’a uzanan bu kutlu yol boyunca değişmeyen tek şey, milletimizin azmi, cesareti ve iman gücüdür. Bu irade, istiklâl şairimizin “Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz” diyerek altını çizdiği satırda gizlidir. 30 Ağustos; dünden bugüne uzanan ve bugünden de ebediyete ulaşacak olan kopmaz bir zincirin altın halkasıdır. 1071 Malazgirt ruhunu en son 15 Temmuz’da, Türkiye’nin bütün meydanlarında gördük. O ruhu hürmetle selamlıyoruz. Evet, 30 Ağustos bir var olma mücadelesidir. 30 Ağustos’tan bize yalnızca bir zafer değil, ibret ve ilham alınması gereken dersler de miras kalmıştır. Bu mirasa sahip çıkmak siz sevgili gençlerimizin en önemli vazifesidir. Bugün ülkemize ve milletimize kasteden her türlü düşmanlığa karşı İstiklal davamız aynı kararlılıkla sürüyor. Bu mücadeleyi de Allahın izniyle kazanacağız” dedi.

"HER SEFERİNDE HEZİMETE UĞRAYACAKLAR" 

Türkiye'nin yükselişinden rahatsız olanların kurduğu oyun ve engellerine karşı "dikkatli ve uyanık olacağız" diyen Bakan Kasapoğlu, "Malazgirt’te Alparslan’ın duası; Söğüt’te Osman Gazi’nin göğsünde yeşeren bir çınara dönüşmüştür. İşte Dumlupınar, o çınarın yeni bir destandır.. İnsanlığın vicdanı olan Türkiye bütün saldırılara rağmen bugün hâlâ dimdik ayaktadır ve daima ayakta kalacaktır. Ülkemizi demokrasiyle, hukukla, adaletle, merhametle ileri hedeflere taşımakta kararlıyız. Türkiye’nin yükselişinden rahatsız olanların önümüze çıkarabileceği engellere karşı da uyanık ve dikkatli olacağız. Unutmayalım, bölgesinde ve dünyada söz sahibi, güçlü ve müreffeh bir Türkiye, bu coğrafya üzerinde çirkin emelleri olan bazı güçleri rahatsız ediyor. Dumlupınar’da topla, tüfekle vatanımızı işgale yeltenen emperyalist zihniyet, bugün de yine türlü yollarla üzerimize geliyor. Fakat Türkiye’yi mağlup edeceğini zannedenler, Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ve aziz milletimizin eğilmeyen başı sayesinde her seferinde hezimetle karşı karşıya kalıyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE ADINA UMUT VE HEYECAN VERİCİ"

Törende gençlere de seslenen Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Bugün Dumlupınar’a gelerek ecdada duyduğunuz hürmet ve muhabbeti göstermeniz; Türkiye adına umut ve heyecan vericidir. Sizin gibi vatan evlatları var oldukça, bu büyük istiklal şuuru bu topraklarda yaşadıkça bu milleti hiçbir güç yolundan döndüremeyecektir. Bu milletin evlatları nesilden nesile istiklal sancağını bihakkın taşıdılar, bundan sonra da asla yere düşürmeyeceklerdir. Ülkemiz için büyük hedeflerimiz, milletimizin geleceği için çok güzel hayallerimiz var. Manevi huzurlarında bulunduğumuz aziz kahramanlara minnet borcumuzu ödeyebilmenin yegâne yolu, Türkiye’yi hayalini kurduğumuz o aydınlık yarınlara taşımaktır. Bugün sorumluluk makamında olan bizler, var gücümüzle bu vazifeyi yerine getirmenin mücadelesini veriyoruz. Yarınlarda bu aziz emanet sizlerin omuzlarınızda olacak. İnanıyorum ki; içinde bulunduğu çağı yakalamış, düşünen, araştıran ve üreten pırıl pırıl bir gençlik olarak Türkiye’yi en yüksek seviyelere taşıyacaksınız. Yapmanız gereken, şanlı mazimizden ilham alarak gözünüzü atiye çevirmektir. 1919’da başlayıp Cumhuriyetimizin ilanı ile neticelenen meşakkatli süreci iyi okumanızı tavsiye ediyorum. Yüzümüzü ağartan bütün tarihsel başarıların inanç, cesaret ve kararlılıkla tesis edildiğini göreceksiniz" dedi.

"YA OLACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ"

Malazgirt’te Alparslan’ın, Fetih’te Fatih’in, Büyük Taarruz’da Mustafa Kemal’in duruşunun tüm Türkiye'ye çok şey anlattığına dikkat çeken Bakan Kasapoğlu, "Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın “Ya olacağız ya öleceğiz” diyerek tarif ettikleri tavizsiz duruş da tarihin derinliklerinden yükselen bu seslerden farklı değildir. Benliklerimizde makes bulan bütün bu haykırışlar, hiç şüphe yok ki bu topraklarda yine bir diriliş çağının kıvılcımlarını çaktırmaktadır. 96 yıl önce bugün burada can ve kan pahasına bir istiklal destanı yazan ve bu aziz vatanı bize miras bırakan bütün kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum. Bıraktıkları kutlu emanete son nefesimize kadar sahip çıkacağız. Milletimize ve en değerli hazinemiz olan gençlerimize hizmet etmekten geri durmayacağız. Ülkemizin dört bir yanından aynı ruh ile bu topraklara koşmanın ve buradan bütün dünyaya verdiğimiz birlik ve dirlik fotoğrafının anlamı çok büyüktür. Türkiye’nin hasımlarını kaygılandıran, işte bu sarsılmaz birlik ve bütünlük tablosudur. Kimsenin bu ülkenin gençlerini karanlık ağına çekmesine, oyuna getirmesine müsaade etmeyeceğiz. Bize emanet edilen bu sancağı birbirimize kenetlenerek daima yükseklerde tutacak ve ülkemizi en yükseğe taşıyacağız" diye konuştu.

Konuşmaların ardından 30 Ağustos Büyük Zafer Koşusu’nda dereceye giren sporcuların ödülleri Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu tarafından verildi. 

Kutlamalar, Gençlik Merkezleri Arası Şiir Okuma Yarışmasında dereceye girenlerin şiirlerini okuması, ‘Kahramanlık Türküleri’ konseri ve 7 Bölge 7 Renk Halk Oyunları Topluluğu’nun gösterileriyle devam etti. 

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları, tören birlikleri ile muharip savaş uçaklarının geçişiyle sona erdi.

 


 
 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.