VALİ AHMET HAMDİ NAYİR 15 TEMMUZ DİN VE DEĞERLERİMİZ KONFERANSINA KATILDI

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Kütahya İl Müftülüğü tarafından ‘Ezanları Susturan Darbelerden, Darbeleri Susturan Salalara - 15 Temmuz Din ve Değerlerimiz’ temalı konferans düzenlendi.

Gündem Yayın: 12 Temmuz 2017 - Çarşamba - Güncelleme: 12.07.2017 13:01:06
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
2708 okunma
Google News

 

Eski Kültür Sarayındaki konferansa Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektör Yardımcısı ve İslami İlimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Aydemir, İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar, STK Temsilcileri, bazı daire müdürleri ile din görevlileri katıldı.

15 Temmuz gecesi yurdun dört bir yanında okunan salayla başlayan programın açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar, “Milletimizin onurunu ve hukukunu, evlatlarının geleceğini korumak uğruna o gece hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz” dedi.

“HİÇBİR GÜÇ ALLAH AŞKI VE VATAN SEVGİSİYLE DOLU YÜREKLERDEN DAHA ÜSTÜN OLAMAZ”

Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi tarihin en ağır imtihanlarından birini yaşadığını ifade eden Hüseyin Hazırlar, “Ülkemiz geçtiğimiz sene 15 Temmuz gecesi hayasız bir akına maruz kalmış, Allah’ın inayeti, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere idarecilerimizin dirayeti, milletimizin cesareti ve gayretiyle bu büyük tehlike hamdolsun bertaraf edilmiştir. Yaşanan hain darbe girişimi sadece ülkemizi değil Müslüman dünyayı ve umutlarını barışa, adalete ve itidale bağlamış olan insanlığı da hedef almıştır. Zira bizler biliyoruz ki bu aziz millet hem coğrafyamızın hem de insanlığın umududur. 15 Temmuz süreci bizlere göstermiştir ki hiçbir güç Allah aşkı ve vatan sevgisiyle dolu yüreklerden daha üstün olamaz. Devletimizin bütün kurumlarını yerle yeksan etmeyi, irademizi çökertmeyi, milletimizi sindirmeyi ve İslam ümmetinin umudunu toprağa gömmeyi hedefleyenler o gün ebediyete kadar rezil ve rüsva olmuşlardır” dedi.

“TARİH TEKERRÜR ETMEMELİ”

Yaşanan olayların tekrar etmemesi, ders çıkarılması için bu programların düzenlendiğini belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Tarih ilmi insanlık var olduğundan, dünya yaratıldığından beri yaşanan olayları bilgi ve belgeleriyle bize sunmaktadır. Tarih, bizlere ibret olsun diye oluşturulmuş olan bir ilim, bir saha. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de yaşanmış olaylara, menkıbelere, kıssalara ait önemli hususlar yer almaktadır. Bundaki gaye bugün yaşayanların geçmişte yaşananlardan bir ders çıkarmasını sağlamaktır. Geçmişte yaşananları bilmeyenler, öğrenmeyenler, ondan ders almayanlar onları yeniden yaşamak zorunda kalıyorlar. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy da aynı şeyi söylüyor: “Tarih tekerrürden ibarettir derler. İbret alınsaydı tarih tekerrür mü ederdi?” Bizler de bu yıl dönümlerini vesile bilerek geçmişte yaşananları tekrar hatırlayıp, ondan çıkaracağımız dersleri almak için bu programları düzenliyoruz” dedi.

“DÜNYADA BOŞLUK TANIMAYAN BİR YAPI VAR”

Geçmişte yaşananların geleceğe sirayet etmemesi için olayların iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Vali Nayir, “Üzerinde yaşadığımız topraklar vefanın, sadakatin çok güzel örneklerini verdiği gibi ihanetin, kötülüğün, başkaldırının da maalesef örneklerini göstermiştir. Bizler bunları atlarsak, bunlarla ilgili kafa yorup, değerlendirmelerimizi yapmazsak üzülerek söylüyorum aynı şeyle tekrar muhatap olmamız mümkün olacak. Onun için bizler bu hadiseleri geçmişte yaşanmış kalmış olaylar olarak değerlendirmiyoruz. Önümüze tekrar çıkması muhtemel, bizim sınava tabi tutulduğumuz olaylar olarak düşünüyoruz. Hepinizin bildiği gibi dünyada bir boşluk tanımayan yapı var. Biz bir bardağı boş olarak biliriz ama onun içi havayla doludur. Eğer yarısını suyla doldurmuşsanız diğer yarısı yine havayla doludur. Bu aynı zamanda diğer hususlarda da geçerlidir. Eğer siz kanunu hakim kılmazsanız oradaki boşluğu kanunsuzluk doldurur. Hukuku hakim kılmazsanız oradaki boşluğu da bizim istemediğimiz başka hususlar doldurur” ifadelerini kullandı.

“KENDİMİZİ HESABA ÇEKMELİYİZ”

15 Temmuz’un ve onu meydana getiren sürecin özeleştirisinin yapılması gerektiğini de vurgulayan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Bugünkü konferansımıza da konu olan dini değerlerimiz ve 15 Temmuz kıyaslamasını yaparsak kendimizi bir hesaba çekmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bir yerleri boş bıraktık mı? İstismar edilen konularımız oldu mu? Bu salonda bulunan görevlilerimize ve Türkiye genelinde bulunan diyanet görevlilerimize alınması gereken bir ders var mı bu konuda. Bu boşluk tanımayan yapı içerisinde bizler bir yerleri boş bıraktık da onları istismar edenler mi oldu? Diye benim endişelerim var. Eğer biz bundan ders almaz, kendi alanımızı kendimiz doldurmazsak gelecekte de bugünümüzde de yine o alanı dolduracak, yanlış olarak değerlendirecek, ülke ve milli irade aleyhine, sahip olduğumuz değerler aleyhine bizi yönlendirecek birileri mutlaka var olacaktır. Bizler bugünleri şehitlerimizi, gazilerimizi andığımız gibi yaşanan olayların da değerlendirmesini yapacağımız günler olarak kıymetlendirmeliyiz. Onun için ben bu hazırlanan programları çok kıymetli buluyorum. Emek verenlere teşekkür ediyorum, bu vesileyle bütün şehitlerimizi, gazilerimizi de minnetle anıyorum” diye konuştu.

“NASIL OLDU DA BİZİM DİNİMİZ KENDİ ÇOCUKLARIMIZI BİZE SİLAH SIKACAK HALE GETİRDİ?”

Vali Ahmet Hamdi Nayir’in konuşmalarının ardından DPÜ Rektör Yardımcısı ve İslami İlimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Aydemir söz aldı. Diyanetin yaşanan olaylardan herkesten fazla ders çıkarması gerektiğini aktaran Aydemir, “Ben artık buna darbe demiyorum. Darbe sonrası dünya konjonktürü gösterdi ki bu darbeden öte bir işgal girişimi. Anadolu coğrafyasında bu ümmetin başı mesafesinde ayakları üzerinde durmaya başlayan ve kendi milli iradesini artık tahkim etmeye başlamış bir milletin başının ezilmesi. Dolayısıyla da ümmetin başsız bırakılması için iyi planlanmış, iyi tasarlanmış korkunç bir hamle, kanlı bir girişim. Herkesten daha fazla diyanet, imam hatip ve ilahiyat camiası olarak mahallelerde halka ulaşmamız gereken damarlarımız olarak diyanet personelimiz bu konuda başkalarından daha fazla ders çıkarmalı ve burada bizim sorumluluklarımız nelerdir bunu anlamalıyız. Bu bizim istiklalimizle eş değer bir mevzudur artık. Nasıl oldu da bizim dinimiz kendi çocuklarımızı bize silah sıkacak, tankları üzerimize yürütecek, helikopterlerden ateş açacak, jetlerle bize korku salacak hatta bomba atacak noktaya sevk etti. Dini motivasyonun suiistimaline öyle bir odaklanmalıyız bunu bir daha bizim üzerimizden taklit etmeye kalkmasınlar. Biz siyasete meraklı bir topluluk değiliz ama birileri bizim üzerimizden halkın geleceğini karartmaya kalkarsa onlara bu alanı dar ederiz demeliyiz. Minber ne kadar önemliyse oradaki bayrak da o kadar önemlidir. O bayrak orada değilse, o minbere çıkmanın da bir anlamı yok. Orada anlatacaklarınızın da bir anlamı yok” şeklinde konuştu. 

Konferansın sonunda İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar, DPÜ Rektör Yardımcısı ve İslami İlimler Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Aydemir’e teşekkür ederek günün anısına hediye takdim etti.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.