Vajinusmus Kaderiniz Olmasın!

Gündem Yayın: 14 Kasım 2019 - Perşembe - Güncelleme: 14.11.2019 19:46:04
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
2888 okunma
Google News
Vajinusmus Kaderiniz Olmasın!
PARKHAYAT Kütahya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Cinsel Terapist Op. Dr. Ebru Aslan Patlakoğlu, neredeyse her 10 kadından birinde görülen Vajinusmus'un batı ülkelerine göre Türkiye’de daha yaygın olduğunu  ve bu sorunun teşhis edildiğinde kısa sürede tedavi edilebileceğini söyledi.
Vajinismus Nedir?
Vajinismus; cinsel birleşme sırasında vajinanın dışa yakın bölümünü çevreleyen kasların kasılması sonucunda cinsel birleşmenin imkansız ya da ağnlı hale gelmesi sorunudur. Vajinadaki kasılmaya bedenin başka bölümlerindeki kasılmalar da eşlik edebilir. Kasılmaların ve korkunun şiddeti ile paniğe kapılan kadın ilişki sırasında eşini itebilir, kendini ilişkiye tümüyle kapatabilir. Bu davranışları eşi tarafından sanki ilişkiyi istemiyor veya bilinçli olarak kendisini ilişkiye kapatıyor gibi algılanabilir.
Başka bir tanıma göre de vajinismus bir "erteleme-kaçınma hastalığı" dır. Tayin olma, kariyer, okul, iş yoğunluğu gibi daha sayılabilecek pek çok değişik bahanelerle tedavilerini sürekli erteleyerek gereksiz şekilde kaçınan hastalar birkaç seanslık basit bir tedavi programından sonra olumlu sonucu görürler ve kendilerine hep aynı soruyu sorarlar: "Acaba niye bunca yıl bekledim, tedavisi bu kadar basit miymiş? Keşke daha önce buraya gelseydim, geçen yıllarıma üzülüyorum... 
 
Vajinismusun nedeni nedir? 
Vajinismus çok nadir durumlar dışında psikolojik nedenli bir sorundur.
Bilinçaltına yerleşmiş hatalı düşünceler ve olumsuz koşullanmalar bu soruna yol açar. Bilgi eksiklikleri veya kulaktan dolma yanlış bilgiler, hatalı inanışlara ve cinsel ilişkinin korkutucu, acı verici olarak algılanmasına neden olur.
Vajinismusta söz konusu olan negatif duygu ve düşünceler genellikle kolayca görünmezler, bu nedenle detaylı bir şekilde araştırılmaları gerekir.
Yetersiz cinsel eğitim, katı ahlaki değer yargıları ile yetiştirilmiş olmak, cinselliği ayıp, günah, kötü bir şey olarak algılamak, kulaktan dolma yanlış bilgilerin etkisinde kalmak, kaygı düzeyinin yüksek olması, gebe kalma korkusu, olumsuz cinsel deneyimler, kötü çocukluk yaşantısı veya sorunlu anne-baba ilişkisi, aşırı kontrollü kişilik özellikleri, duygusal bağlanma güçlükleri, güven eksikliği ve eşle iletişim sorunları sıklıkla rastlanan nedenlerdendir.
Vajinismus tüm dünyada görülür! 100 tedavi edilebilen bir hastalıktır.
• Vajinismus sorunu yaşıyorsanız bunun sadece sizin başınıza geldiğini düşünmemelisiniz.
• Vajinismus batı toplumlarında da görülmekle birlikte bizim toplumumuzda geleneksel yapıdaki nedenlerden ötürü sık karşılaşılan ve aslında çözümü en kolay olan kadın cinsel işlev sorunudur.
• Vajinismus ilk gece korkusu ile karıştırılmamalı ve "nasıl olsa geçer, biz bu sorunu aşarız" diyerek kendi haline bırakılmamalıdır.
• Kasılmalar tamamen irade dışı olup gevşemek kadının elinde değildir ve tedavi gerektirir. Bu nedenle "senin elinde, istesen yapabilirsin, kendini yeterince zorlamıyorsun" gibi yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Bu şekilde yaklaşmak kadında anlaşılmadığı hissine veya suçluluk, çaresizlik duygularına yol açabilir.
• Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç almak da o kadar kolay olur. Geç kalındığı takdirde sorun büyür; kadında depresyon, özgüven kaybı ve eşler arasında iletişim problemlerinin yanı sıra vajinismuslu hanımların eşlerinde de zamanla erken boşalma, sertleşme sorunları ve cinsel isteksizlik ortaya çıkabilmektedir.
• Vajinismusun çözümündeki en önemli aşama bu problemi aşmaya "karar vermek" dir. Ama bu eşinin veya çevrenin baskı ve ısrarları ile zorlama bir karar olmamalıdır. Kişinin problemi çözeceğine inancı ve uygulamaları sürdürmedeki kararlılığı tedavide önemlidir.
 Öncelikle şu soruları kendinize sorun: “Sorunun çözümünü ertelemedeki sebebiniz nedir? Bekleyince ne değişecek?..“
Sık yapılan hatalı uygulamalar: Alkol, kas gevşetici veya sedatif ilaçlar kullanmak, lokal anestezik pomatlar sürmek, kızlık zarının operasyonla alınması, uykuda veya hipnoz altında veya muayenehane koşullarında ilişkiye girme denemeleri, çocuk sahibi olunca geçer düşüncesi ile veya cinsel ilişkiyi gerçekleştirme umudunu kaybederek tüp bebek uğraşları içine girmek vb. sorunu çözmediği gibi büyümesine yol açmaktadır.
Vajinismus kadının değil, çiftin sorunudur!
Vajinismus sadece kadının yaşadığı bir problem gibi görülmemelidir. Erkeğin de problemin yaşanmasında ve tedavisinde önemli bir rolü vardır. Bu nedenle erkeğin eşini yalnız bırakmaması, eşlerin tedaviye birlikte katılmaları gerekir. Başlangıçta tedavi kadının üzerinde yoğunlaşacağı için erkeğin tüm seanslara katılmasına gerek olmayabilir. Tedavi açısından önemli olan eşler arasında işbirliği ve uyumun devam ediyor olmasıdır.
TERAPİ SÜRECİ
• Cinsel Terapi sürecinde başlangıçta ayrıntılı değerlendirme görüşmesi yapılır. Kişinin/çiftin cinsel bilgi eksiklikleri ve hatalı öğrenmeleri tespit edilip ilk olarak bunların giderilmesi hedeflenir.
• Eşlerin arasındaki cinsellik ve cinsellik dışı ilişki ve etkileşimleri anlaşılıp, aralarında işbirliği ve uyumun sağlanmasına yönelik yaklaşımlarda bulunulur.
• Vajinismus yaşayan kadına hem genel olarak gevşeme ve bedenindeki otonomik tepkileri tanıma-kontrol etme, hem de bilgisayar desteği ile vagen kaslarını tanıma ve aşamalı olarak gevşetmesi öğretilir.
• Merkezimizde bu öğrenme süreci için, bilimsel olarak etkililiği kanıtlanmış bir yöntem olan biofeedback metodu kullanılmaktadır.
Tedavi süresi genel olarak problemin yaşanış şekli ve şiddetine bağlı olarak birkaç seanstan 8-10 seansa kadar sürebilmektedir. 
Tedavi etkililiğinin, uygulanan yöntem ve tekniklerin dışında kişinin sorunu çözmedeki motivasyonu ve kararlılığına bağlı olduğu unutulmamalıdır. Kişinin problemini çözeceğine inancı ve uygulamaları sabırla sürdürmesinin yanı sıra erkeğin de eşinin yanında olduğunu htirmesi ve desteği tedavinin başarısında önemli bir etken olduğunu açıklayan Dr.Ebru Aslan Patlakoğlu,bu nedenle çiftlerin vakit kaybetmeden cinsel terapist kimliği olan bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalarını önemle öneririm” şeklinde konuştu.
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.