Silah ve enerji hırsı sonuç felaket

Yaşam Yayın: 27 Nisan 2020 - Pazartesi - Güncelleme: 27.04.2020 14:08:45
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
1224 okunma
Google News

Silah ve enerji hırsının insanlığın başına ne gibi felaketler getirebileceğini en somut örneklerinden biri bundan 34 yıl önce, 26 Nisan 1986’da Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santrali’ndeki faciayla görülmüştür. Yüzbinlerce insanın yaşamını yitirdiği, yüzbinlerce insanın evini terk etmek zorunda kaldığı kazanın ardından bölgedeki doğal yaşam da yok olmuş, kilometrelerce alana yayılan radyoaktif maddeler pek çok ülkede ve ülkemizde kanser vakalarının artışına neden olmuştur. Kitlesel bir cinayete neden olan kaza sonrasında bölge, yüzyıllarca açılmamak üzere kapatılmış, milyarlarca dolarlık kayıp oluşmuştur. 

Çernobil kazasının ardından Fukuşima`da yaşanan kaza ile tehlike çanları tekrar çalarken, diğer nükleer santrallerden sızan radyoaktif maddeler ve nükleer atıklardan kaynaklı sorunların ise üstü örtülmüştür. Üstüne üstlük Çernobil bölgesinde, 4 Nisan 2020 tarihinde çıkan orman yangını ile de yeni bir felaketin eşiğine gelinmiş, günler sonra kontrol altına alınan yangın sonrasında bölgede radyasyon seviyesi 16 kat artmıştır. Alınan onca önleme rağmen insanlığın olası bir yangın ya da küçük bir hata ile ne kadar vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacağı bir kez daha hatırlanmıştır.

 

Tüm bu facia ve yıkıma rağmen ülkemizde, Mersin-Akkuyu’da ve Sinop- İnceburun’da büyük risk taşıyan nükleer santral projeleri uygulamaya konmak istenmektedir. Mersin’deki nükleer santralin reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde daha inşaat sürecinde çatlaklar oluşmasına ve bölge halkının tüm itiraz ve tepkilerine karşın, uluslararası çevrelerin çıkarları önceliklendirilmiş ve halk sağlığı tehlikeye atılmıştır. Doğaya bırakacağı atıkların ve olası bir kaza sonrası yaydığı radyasyonun etkileri yüzyıllarca devam edecek olan santrallerin, canlıları ve doğayı yok edeceği açıktır.

Nükleer santraller dünyada birim maliyeti en yüksek elektrik üretim tesisleridir. Akkuyu Nükleer Santrali’nin devreye gireceği 2025 yılından itibaren 15 yıl boyunca alınacak elektriğe 12.35 sent (dolar) üzerinden alım garantisi verilmiştir. Bu, bugünkü elektrik fiyatından yaklaşık 3 kat daha pahalıya elektrik satın alınması ve bunun bedelinin halkımıza yüklenmesi anlamına gelmektedir. Bu da, nükleer santralleri için savunulan ucuz enerji iddiasını yalanlamaktadır.

 

Nükleer uygulamalarda en küçük riskin gerçekleşmesinin binlerce yıl geri dönülmez sonuçlar doğuracağının önemle altını çiziyoruz. Bu nedenle nükleer uygulamaların enerji gereksiniminde kullanılmasından, nükleer santral uygulamalarından vazgeçilmesini bekliyor ve enerji politikalarının sağlıklı yaşam ve temiz çevre zeminine oturtulması gerektiğinin altını çiziyoruz.

 

Çernobil faciasının yıldönümünde; ölüm getiren teknolojiler yerine, sağlıklı yaşam çağrımızı yineleyerek, nükleer santrallere aktarılan kaynakların sağlık ve yoksullukla mücadelede kullanılmasını talep ediyoruz ve “Nükleer Maceraya Hayır!”, “Nükleere İnat Yaşasın Hayat!” diyoruz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.