ÖZHASEKİ ATIK SU ARITMA TESİSİNİ HİZMETE AÇTI

Gündem Yayın: 05 Nisan 2018 - Perşembe - Güncelleme: 05.04.2018 07:23:54
Editör -
Okuma Süresi: 16 dk.
1888 okunma
Google News

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ ATIK SU ARITMA TESİSİNİ HİZMETE AÇTI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya Belediyesinin vizyon projeleri arasında yer alan toplam maliyeti 18 Milyon Euro olan Atık Su Arıtma Tesisinin açılışını gerçekleştirdi.

Perli Mahallesinde gerçekleştirilen açılış törenine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Tayfun Dündar, İl Emniyet Müdürü Hasan Çevik, İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, İlçe Belediye Başkanları, Kütahya Eski Belediye Başkanı Mustafa İça, STK Temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Açılış töreni, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı AB Yatırımları Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan çevre yatırımlarına ilişkin kamu spotu ile Kütahya Belediyesi Atık su Arıtma Tesisinin hayata geçirilme sürecini anlatan videonun sunumuyla başladı. 

“50 YILLIK ATIK SU ARITMA PROBLEMİNİ ÇÖZDÜK”

Atık Su Tesisiyle birlikte Kütahya’nın 50 yıllık atık su arıtma problemini çözdüklerini belirten ve çevre dostu belediyecilik örneği gösterdiklerini belirten Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, “Bizim medeniyetimiz özellikle su medeniyetidir. Su ile kendini ifade eden bir medeniyettir. Suya hükmeden, suyu doğru kullanan medeniyetler hep tarihte yükselmiştir. Dolayısıyla suyu doğadan aldığımız gibi doğaya bırakmak mecburiyetindeyiz. Bu sebeple Kütahya’nın bütün atık sularının aktığı Porsuk Barajını kirletmeye hakkımız olmadığı için böyle bir tesisin inşası elzem olmuştur. Şehrimizin gelecek 50 yıllık Atık Su Arıtma problemini bu tesisimizle çözmüş oluyoruz inşallah. Doğadan alıp kirlettiğimiz suyu bu tesisimizle yeniden ikinci derece içilebilir bir su kalitesinde doğaya bırakıyoruz. Tesisimiz şu anda mevcut bulunan nüfusumuzun iki katının suyunu arıtmaya yetecek şekilde inşa edilmiştir. Böyle bir tesisi bölgemize kazandırarak, Porsuk Barajımızın ekolojik dengesini koruyup, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir kısmını yerine getirmiş bulunmaktayız” dedi.

“PROJE MALİYETİNİN YÜZDE 85’İ HİBE”

18 Milyon Euro’ya mal olan Atık Su Arıtma Tesisi proje maliyetinin yüzde 85'inin Avrupa Birliği fonlarından karşılandığını aktaran Başkan Saraçoğlu, “Bu tesisimizin inşasındaki bir diğer başarıysa maliyetinin sadece yüzde 9’una tekabül eden kısmının belediyemiz öz kaynaklarından harcanmış olmasıdır. Proje maliyetinin yüzde 85’i Avrupa Birliği Fonlarından hibe olarak alınmış, yüzde 6’sı da sizlerin desteğiyle Bakanlığımız bütçesinden finanse edilmiştir. Bu vesileyle böylesine bir tesisin Kütahya’mıza kazandırılmasında, Avrupa Birliği nazarında hibe almamızda büyük desteklerini gördüğümüz IPARD Dairesine ve çalışanlarına huzurlarınızda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“GELİŞMİŞLİK LÜKS BİNA VE ARABALARDAN İBARET DEĞİL”

Çevrenin ülkenin gelişmişlik düzeyini de tanımladığına dikkat çeken AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu, Atık Su Arıtma Tesisinin Kütahya’nın tarihinde aldığı en büyük hibeyle inşa edildiğini söyledi. Milletvekili Kavuncu, “Bugün açılışı yapılan bu tesis, Kütahya tarihinde alınan en büyük hibe ile yapılmıştır. Yani 70 milyon lira hibe. Bu miktar sadece hibe olan kısmı. 2007-2008’li yıllardan başladı bu serüven ama tamamlandı. Biz çevremizi kirletmek istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize çizdiği vizyonda, bir ülkenin gelişmişliği ve kalkınmışlığı sadece o ülkedeki lüks bina ve arabalardan ibaret değil. Çevremiz de bizim için çok önemli. Nasıl ki atalarımızdan temiz bir çevre devraldıysak bizim de bizden sonraki nesillere temiz bir çevre bırakma sorumluluğumuz var. Onun için bu tesis çok büyük bir ihtiyaçtı ve bunu da bugün hizmete açıyoruz” dedi.

“SAĞLIK BÖLGESİ OLMAK İSTİYORUZ”

Kütahya’nın yapılan ve yatırımı devam eden sağlık tesisleriyle Türkiye ve Dünya'da sesini duyurmak istediğinden de söz eden Milletvekili Kavuncu, “Biz Kütahya olarak daha temiz, daha sağlıklı bir kent olmak istiyoruz. Bu yönde önemli çalışma ve çabalarımız var. Kütahya’nın her şeyin yanında termaliyle, kaplıcalarıyla birlikte ve önemli sağlık tesisleriyle birlikte ülkemizde ve dünyada sesini duyurabilir bir sağlık bölgesi olmasını istiyoruz. Onun için bundan sonraki projelerde de yakın desteğinize ve ilginize ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

“BU TESİSLE HEM KÜTAHYA’YA HEM ESKİŞEHİR’E HİZMET ETMENİN GURURUNU YAŞIYORUZ”

Belediyelerin yerel yönetimler içerisinde önemli bir yerinin olduğunu belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Belediyelerimiz, mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş olan önemli teşkilatlardır. Belediye hizmetleri içerisinde yer alan altyapı, imar, sosyal ve kültürel çalışmalar gibi ve çevreye ait çalışmalar da önemli bir yer tutmaktadır. Bugünümüze ve geleceğimize ait yapılan çalışmalar içerisinde önemli yer tutan atık su arıtma tesislerinden çağımıza uygun bir şekilde yapılarak hizmete alınacak olan bu yapının açılışını birlikte yapmanın mutluluğunu, gururunu yaşıyoruz. Bu törenle hem bugünümüze hem geleceğimize hem Kütahya’mıza hem de bu vadinin devamında olan illerimizden olan Eskişehir’imize hizmet etmenin gururunu birlikte yaşayacağız. Başta Sayın Bakanımız olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“GÖZÜMÜZDE KÜTAHYA’NIN YERİ AYRI”

Daha sonra kürsüye Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki geldi. Atık Su Arıtma Tesisinin öneminden bahseden Bakan Özhaseki, “Vatandaş görmese de doğru iş bu. Her işi bırakıp ilk olarak bunu yapmak lazım. Hükümetimiz, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın gözünde Kütahya’nın yeri ayrı. Bunu bilin. Kütahya söz konusu olduğunda, bir istek geldiğinde bütün imkanlarımızı seferber ederiz. Bize bir takım teklifler gelir ve biz Avrupa Birliğine sunum yaparız. Kütahya’nın önceliği olduğu için hibe verilmesi için Kütahya teklif edildi ve takip edildi. IPARD’dan büyük miktarda hibe verildi, bir kısmını da bakanlık olarak biz verdik. Belediyeye düşen kısım ise yüzde 9 ve onu da kredilendirdik. Artık Başkan yavaş yavaş onu da ödeyecek” dedi.

“KÜTAHYA TERMALİN BAŞKENTİ OLABİLİR”

Çininin başkenti olan Kütahya’nın önemli avantajlara sahip olduğunu ve termalin de başkenti olabileceğine dikkat çeken Bakan Özhaseki, “Bu konuda yapılan tesisler, hastane inşaatları ve buradaki fizik tedavi merkezi inşaatı da bunun zaten bir göstergesidir. İnşallah bunlar bittiğinde, bu konuyla ilgili sıkıntı çeken herkes buraya gelecek onunda kendine has bir turizmi var. İnsanlar orada biraz sağlık için oturacaklar; ama sonra şehre çıkacaklar, alışveriş edecekler, yemek yiyecekler bunun da şehre kendine has bir katkısı olacak” dedi.

“BİZZAT KENDİM TAKİP EDİYORUM”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olan İller Bankası’nın imkanlarının bu tür yatırımlarda kullanılmak üzere Kütahya’ya verilmeye devam edeceğini kaydeden Bakan Özhaseki, Kütahya’daki yatırımları kendisinin özel olarak takip ettiğini söyledi. Deprem bölgesi olan Türkiye’nin kentsel dönüşüm çalışmalarına olan ihtiyacına da dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bu noktada da Kütahya’ya verilen önemi ve ayrıca benim söylememe gerek yok. İçinde bulunduğum ortam itibariyle Bakanlığımızın bir kolu şehircilik bir kolu çevre, İller Bankası bize ait olduğu için Belediye Başkanı arkadaşlarımız herhangi bir şekilde bize geldiklerinde kredilendirme noktasında veya hibe noktasında sınırsız şekilde istifade ettirmeye çalışıyoruz. Kentsel Dönüşüm noktasında birebir buradaki çalışmaları takip ediyorum. Çünkü biz ülke olarak deprem bölgesiyiz ve bunu bilmemiz lazım. Yaşadığımız bu Anadolu coğrafyası bin bir türlü güzelliği içerisinde bir dezavantajı da yer altının hareketli olmasıdır. Son yüz yıl içerisinde bu ülkede yıkıcı olan altı ve üzerinde şiddetteki deprem sayısı tam 56’dır. Kaybettiğimiz insan sayısı ise maalesef 83 bin, mali kaybımız 100 milyar dolar civarındadır. Deprem insanları öldürmüyor, kötü yapı insanları öldürüyor. Bizim şehirciliğimizde ne yazık ki çok değişik evreler ve çok sıradan binalar yapılıyor bazı müteahhit arkadaşlarımız daha çok kazanma hırsıyla malzemeden de kaçırıyor, standartlara da uymuyor vatandaşında belki ucuz olduğu için hoşuna gidiyor. Ama Allah korusun kendi elimizle kendimize mezar hazırlıyoruz. Dediğim gibi deprem insanı öldürmüyor, sekiz dokuz şiddetinde deprem olan ülkeler var bir kişi bile ölmüyor. Ama altı yedi şiddetinde olan ülkemizdeki bazı depremlerde yüzlerce vatandaşımız ölüyorsa bunun suçu günahı vebali bizde başka kimsede değil. O yüzden kentsel dönüşümü önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. 

“15 MİLYON İNSAN KİRLİ SUDAN HAYATINI KAYBEDİYOR”

Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına dikkat çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, gerekli önlemler alınmadığı takdirde gelecekte büyük sorunlar yaşanacağını vurguladı. Bakan Özhaseki, “Su hayatın kaynağı. Su zengini bir ülke değiliz ne yazık ki. Bizim ülkemizdeki tüm ırmakların, nehirlerin toplamı Avrupa’daki Tuna nehrinin yarısı kadar. Dünya’daki tüm kaynaklar da sınırsız değil. O zaman bizim suyu tasarruflu kullanmamız, kirletmemiz ve ona uygun şekilde davranmamız gerekiyor. Aksi durumda Allah korusun kendi felaketimizi kendimiz hazırlamış oluruz. Bu tesisler yapılmalı ki dışarıya bu tesislerden çıkan temiz suyu verebilelim. Dünyada bazı ülkeler de bu tesislerle arıtılan suları kullanım suyu olarak değerlendiriyor. Bu suları arıtmazsak ne olur? Arıtmazsak, dünyada yılda tam 15 milyon insan sadece kirli sudan hayatını kaybediyor. BM raporlarına göre 2050 yılında nüfus 9 milyar olacak. Aşırı tüketim, çevre kirliliği birçok insanın temiz suya erişimini engelleyecek. 2050 yılı geldiğinde 7 milyar insan suya erişim noktasında sıkıntı çekecek. Suyu biraz hoyrat kullanıyoruz. Örneğin bir aracın üretimi için kullanılan su miktarı 400 bin litre su tüketiliyor. Çevre bizim hayatımızı sürdürdüğümüz bir ortam. Allah çevreyi bir denge üzerine yaratmış. Siz eğer bu dengeyi bozarsanız. Kirletirseniz, bozarsanız o çevre gelir sizden intikam alır. Çevreye karşı merhametli davranmak ekonomik olduğu gibi İslami bir davranış. Batı’daki birçok anlaşmaya taraf oluyoruz. Fakat onlar çevreye karşı çok hassas olduklarını İslam ülkelerinin ise yeterince hassas olmadığını söylüyorlar. Bu son derece üzücü. Bizim kendi medeniyet kodlarımıza baktığımızda çevreyle olan ilişkimiz üst seviyede” diye konuştu.  

“BÜYÜK İŞLERLE UĞRAŞIRKEN ÇEVRE YATIRIMLARINI İHMAL ETMİYORUZ”

Terörle mücadele konusuna da değinen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yoğun gündemde çevre yatırımlarının geniş yer bulamadığını aktardı.  Bakan Özhaseki, “Çevre alanında çok fazla yatırım yapılıyor ancak güncel olaylara arasında kaybolup gidiyor. Ancak gözükmeyen üstü kapalı kalan o kadar çok faaliyet var ki... 2000’li yılların başında iktidara geldiğimizde nüfusun yüzde 15’ine hitabeden arıtma tesisi varken şu anda belediye nüfusunun yüzde 83’üne erişilen atık su arıtma tesisi yapıldı. Katı atıkta ise nüfusun yüzde 67’sine hitabeden yerlerde ayrıştırma ve depolama tesisi yapıldı. Yüzlerce noktada hava izleme sistemimiz var. Gemilerin atıklarını alan tesis yokken bugün 280 yerde geri alım tesislerimiz bulunuyor. Mavi Bayraklı plajlarda dünya üçüncüsüyüz. 2012, 2014 ve 2016’da Ozon Tabakasını Koruma ödülünü Türkiye aldı. Bir taraftan büyük işlerle uğraşırken çevre faaliyetlerini asla ihmal etmiyoruz” dedi.

“BİRDEN FAZLA TERÖR ÖRGÜTÜYLE MÜCADELE EDİYORUZ”

Türkiye’nin birden fazla terör örgütüyle yoğun mücadele verdiğini ve bunda da başarılı olduğunu belirten Bakan Özhaseki, “Son olarak zor günlerin içerisinde olduğumuzu söylemek istiyorum. Bir taraftan PKK gibi bir örgütle, bir taraftan FETÖ gibi içimize sızmış, hepimizin o güzel duygularını kandırmış, sömürmüş bir örgütle mücadele ediyoruz. Bir taraftan dünyanın proje örgüt olarak uydurduğu ve Suriye’ye koyduğu bir proje örgütle savaşıyoruz. Bir taraftan da Batı’nın ikiyüzlü tavırları ve ekonomik boğma hareketi olarak ortaya koydukları bela ile uğraşıyoruz. Bunlar kolay işler değil. Avrupa’da herhangi bir ülke bu belalardan bir tekiyle bile uğraşamaz. PKK 40 yıldır var ve bu milletin başına bela; ama hamdolsun, son 2-3 yıl içerisinde onların azgınlıkları, yani paçavralarını bayrak diyerek çekip, bölücülük ilan ettikleri yerde öyle kararlı davrandık ki şehirlerimizi tertemiz hale getirdik. Binlerce kişilik ordu kurup, Batı tarafından desteklendiklerinde özgürlük hareketi gibi ardından destek verenler, şimdi ne yapacaklarını şaşırdılar. Çok azı kaldı. Arada sızmalarla ülkemize girip sadece can yakıcı eylem yapıyorlar. Onun dışında tüm şehirlerimiz temizlendi. Yaraları sarıyoruz. PKK’lıların yaktığı yıktığı, fakir fukarayı evsiz bıraktıkları yerde Devlet olarak gidip onların yarasını sarıyoruz, onların her türlü zararını gideriyoruz. Kardeşlik duygusunu tesis ediyoruz. O bela inşallah bitiyor ve kapanıyor. Ülke dışında yaptığımız operasyonda bütün dünya ülkelerine parmak ısırttı. Bir tek sivile ve masum insana zarar vermeden sadece teröristleri ve katilleri bulup temizleyebilmek kolay değil. Çok şükür bunu da başardık. İnşallah sona gelindi. Bir taraftan FETÖ gibi bir bela, hepimize gelip din, iman diyerek kandırarak sırıtık bir yüzle güzel şeyler söylemişler. Devleti ele geçirmek için, en hassas olduğumuz yerlerde orduda, yargıda, mülkiyede, içerde örgütlenmişler. 15 Temmuz’da açık yüzleri ortaya çıktı iyice. Katillikleri, vahşetleri, kime hizmet ettikleri ortaya çıktı. İşte onunla da mücadele ettik. Hamdolsun devleti de bu tiplerden temizledik. bunun yanı sıra DEAŞ örgütü. İslam tarihinde böyle bir örgüt yok. Batı uydurdu, maaşlarını verdi. O zaman sakallarını uzatıp DEAŞ'ci olanların şimdi sakallarını kesip PYD'ci yapıyorlar” diye konuştu. 

Konuşmaların ardından Atık Su Arıtma Tesisinin kurdelesi Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Vali Ahmet Hamdi Nayir, AK Parti Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu, Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz ve protokol üyeleri tarafından kesilerek hizmete açıldı.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.