Memur-Sen Kütahya İl Temsilcliğinden

Gündem Yayın: 17 Ağustos 2018 - Cuma - Güncelleme: 17.08.2018 19:08:07
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
2405 okunma
Google News

Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih KÖSE  Kurban Bayramı dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında “İyiliğin, kardeşliğin, sevginin, saygının, muhabbet ve dayanışmanın esas olduğu ve en yoğun bir biçimde yaşandığı bayramların birlik ve beraberliğimizi artırması temennisinde bulunarak batı ve siyonizmin insanlık için bir umut ulan Türkiye’ye pek çok alanda taarruzlarını artırdığını ifade etti.

Her bir kesime büyük görevler düştüğünü ifade eden KÖSE “Zor zamanlarda siyasal görüş farklılıkları, düşünce farklılıkları, felsefe ve inanç farklılıkları tümüyle bir kenara bırakılmalı.” Dedi.

 

İyiliğin, kardeşliğin, sevginin, saygının, muhabbet ve dayanışmanın esas olduğu ve en yoğun bir biçimde yaşandığı bir bayrama daha ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle Rabbimize hamd ediyor, ümmetin, milletimizin ve gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin bayramını tebrik ediyor; bayramın birlik ve beraberliğe vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, milletimize karşı kurulan tuzaklar; geçmişte olduğu gibi bugün de devam etmekte. Tarih boyunca bu coğrafya üzerinde emelleri bulunan ve çevresine daima huzursuzluk ihraç eden Batı medeniyeti ve bugün bu medeniyetin temsilcileri en zalimane şekilde yine bu oyunlarına devam ettirmekteler.  Millet olarak geçmişte olduğu gibi bugünkü birlik ve beraberliğimiz de bu şer güçlere karşı Rabbimizin yardımıyla birlikte bizim en büyük güvencemiz. Rabbim bayramları bu birlik ve beraberliğin, kardeşlik hukukunun güçlenmesine vesile kılsın, zenginiyle fakiriyle paylaşmanın mutluluğunu hepimize nasip eylesin.
Dünyanın jandarması olarak kendini tanımlayan, ancak dünyaya barış yerine gözyaşı ve zulüm getiren batının emperyal güçleri ve bu güçlere hükmeden, bu güçlere istikamet gösteren siyonist odaklar; yıllardır komşu coğrafyalarda yaşanan mezalime dur diyen, ekmeğini ve vatanını o coğrafyalardan iltica etmek zorunda kalan insanlarla ensar şuuruyla paylaşan ülkemiz insanı ve ülkemiz ekonomisi üzerinde yeni bir oyun peşindeler.
Batı, terör örgütlerine açıktan destek vererek, kur politikalarıyla ekonomimize zarar vermeye çalışarak, iş adamlarımıza ve devlet adamlarımıza hukuksuz cezalar vererek ve 15 Temmuz darbe girişiminin başaktörü olan ve ülkemizin işgali, medeniyetimizin imhası adına batı emperyalizmine uşaklık eden hain Fetö'yü himaye ederek her alanda saldırılarına hız vermiştir
Fakat asil milletimiz feraseti, cesareti ve gayreti her dem olduğu gibi bugün de Allah'ın yardımıyla bu oyunlara dur demiştir. Esnafıyla, sanayicisiyle, memuruyla, işçisiyle milletimiz elinde avucunda bulunan altın / döviz birikimini Türk parasına çevirerek “Önce milletim, önce özgürlüğüm, önce İstiklalim, sonra cebim deme erdemini göstermiştir.
Yıllardır cebinde parası ile vatansız bir şekilde ülkemize sığınan Suriye’li kardeşlerimizin yaşadıkları sıkıntılar elbette milletimizin bu duruşunda etkili olmuştur. Ülke elden gittikten sonra hiçbirimizin cebindeki döviz ya da altın bize huzur getirmeyecektir. Bu bilinçle hareket eden insanımıza gönülden şükranlarımızı sunuyorum.
Özellikle Uluslararası iş yapan iş çevremiz, yaşanan sıkıntıyı işçi çıkartarak, küçülerek atlatma yoluna gitmemiş ve bu bakımdan büyük bir takdiri hak etmiştir.
Yine esnafımız ekseriyetle kriz fırsatçılığı yapmamış ve afaki fiyat yükseltme yoluna giderek milletimizi mağdur etmemiştir. Özellikle aylık sabit gelirle çalışan işçi ve memur kesimi, elindeki üç beş kuruşluk dövizi esnaf kardeşim, asgari ücretlim, dar gelirlim mağdur olmasın diyerek bozdurmuş; bunun karşılığında da esnafımız stoklarında olan malı alış fiyatları üzerinden satışa devam etmiş ve bu milletin ne kadar asil olduğunu bir defa daha göstermiştir
Bugün tüm saldırılara karşı millet olarak çok daha fazla çalışmak, yerli ve milli bir duruş ortaya koyarak küçük kârlar peşinde koşup, yarınlarımızı ziyan etmek yerine, geleceğimizi kazanmak, tasarrufları kendi paramız üzerinden yapmak, yastık altındaki birikimlerimizi ekonomiye kazandırmak, ülkemizde üretilen ürünleri tercih etmek, çocuklarımıza, insanımıza yerli malı kullanımının geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu anlatmak, küresel kan emicilere ancak bu şekilde karşı konulabileceğini bir duyarlılık olarak milletin her bir ferdine verebilmek bizlerin vazifesi.
Özellikle anne babalar hangi yaşta olursa olsun çocuklarına uygun bir şekilde bu eğitimi vermeli. Eğitim camiamız okulların açıldığı ilk hafta, uyum sürecinin yaşandığı dönemde okul kurallarının yanında, milletin geleceği adına son derece önemli olan bu hususları öğrencilerimize vermeli, onları bu konuda düşünmeye, kanaat sahibi olmaya ve duyarlı olmaya davet etmeli.
Zor zamanlarda siyasal görüş farklılıkları, düşünce farklılıkları, felsefe ve inanç farklılıkları tümüyle bir kenara bırakılmalı. Ve bir bütünlük içerisinde güçlüklere göğüs germe, zorlukları birlikte aşma yolu tercih edilmeli. Hiç kimse küçük hesaplar peşinde koşup kendi fırkasına, grubuna çıkar sağlama derdine düşüp bu birlik ve beraberliği zedeleyici bir tavır takınmamalıdır.
Dövizin yükselmesine sevinip kazançlı olduğunu zannedenler, elbette büyük bir yanılgının içerisindedirler. Dövize yatırım yapıp, Türk parasının değer kaybına sebep olanlar, ömürlerini bu ülkede tamamlayacaklarını unutmamalıdırlar. Siyasi kaygılarla farklı söylemler geliştirenler, devlet adamlarına, Bakanlara batılıların dili ile hakaret edenler yarın bunun hesabını bu millete veremezler.
Unutmamalıyız ki; dünyanın pek çok yerinde zulüm gören insanların, İslam ümmetinin ülkemizden büyük umutları var. Sadece kendimiz ve milletimizin geleceği için değil; ümmetin ve insanlığın geleceği için, dünyanın huzur ve mutluluğu için, gözyaşının dinmesi adaletin hükmetmesi için, milletimizin birliği beraberliği ve büyüklüğü son derece önemli. Bu bakımdan bu milletin her bir ferdinin bu bilinçle hareket etmesi gerekir.
Bütün bunların yanında terör örgütleriyle mücadelesinde milletimiz devletinin yanında olmaya devam etmeli, ihanete fırsat verilmemeli, yargımız, güvenlik güçlerimiz desteklenmeli, adalet tecelli etmelidir. Elbette 15  Temmuz sonrasında devletin kendini ve milletin istiklalini korumak için aldığı tedbirler kapsamında kamu ile ilişiği kesilen ya da açığa alınan personelden tahkikatı biten ve takipsizlik kararı alanlar da görevlerine iade edilmeli ve onlara ve ailelerine gerçek bir bayram yaşatılmalıdır.
Ülkemizin en büyük sivil toplum örgütü olarak necip milletimize güveniyor, yarınların daha güzel olacağına inanıyor ve  her bir üyemiz adına “Mutlu Bayramlar” diyoruz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.